Dolgu tedavisi yaş ile birlikte gün ışığına çıkan kırışıklıkların düzeltilmesinde ve oluşan çukurların doldurulmasında kullanılmaktadır. Tedavide kullanılan dolgu maddeleri deride bulunan ve zamanla azalan hiyaluronik asittir ve son zamanlarda kullanılan dolgu maddelerinin yan etkileri çok nadirdir. ​ Cilt yaşlanmayla birlikte deride bulunan kollajen , elastin ve hiyaluronik asit miktarında azalma görülür.Zamanla alın çizgilerinde, kaş arasında, dudak köşelerinde kırışıklıkları da beraberinde getirir. Dolgu tedavileri yaşlanmaya paralel olarak oluşan kırışıklıkların giderilmesinde ve oluşan çukurların doldurulmasında uygulanan bir tedavi yöntemidir. Dolgu tedavileri cildi nemlendirdiğinden cildin su tutma kapasitesini de arttırmaktadır. Bu sayede cilt daha uzun süre nemli kalır. Ve dolgu tedavisi daha kalıcı bir hal alır. ​ Dolgu tedavisi dolgu maddelerinin cilde enjekte edilmesiyle gerçekleştirilmektedir. Tedavi ortalama 25-30 dakika civarında sürmektedir. Dolgu tedavisinde genellikle anesteziye ihtiyaç duyulmamaktadır. Hasta dolgu tedavisinden kısa bir süre sonra normal hayatına geri dönebilmektedir. Dolgu tedavisinin başarıya ulaşabilmesi için operasyonun uzman hekim tarafından gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Dolgu tedavisi gözaltı kırışıklıklarının, alın çizgilerinin ve dudak köşelerindeki kırışıklarının giderilmesinde kullanılabildiği gibi dudakların daha dolgun bir görüntüye kavuşmasında da kullanılmaktadır. Son zamanlarda kullanılan dolgularla yanaklar doldurularak kaybolmuş yüz ovali tekrar oluşturulmaktadır. Tedavi esnasında hasta herhangi bir acı hissetmez. Tedavi sonrasında tedavinin uygulandığı bölgede çok kısa süreli şişme ve kızarıklar görülebilmektedir. Burun Dolgusu Burun dolgusu kişinin burnunda farkettiği şekil bozukluklarının tedavisidir. Biz dermatologlar burun dolgu uygulamalarında hazır enjektörler içinde gelen Hyaluronik asit kullanmaktayız.Bu uygulama uzman ellerde yapıldığında burunda büyüme olmamaktadır.Genellikle burun sırtı deformitelerinde ve burun ucu kaldırma dolguları yapmaktayız. İşlem öncesi yaklaşık yarım saat süren local anestezik krem uygulanmaktadır.Ağrı eşiği düşük kişilere enjeksiyon ile anestezi tercih edilmektedir.İşlem ortalama 15-20 dakika sürmektedir. İşlem sonrası hastaya olası kanama için buz uygulanmaktadır.Kanama olsa da hastanın günlük yaşantısını aksatmamaktadır. Dolgunun süresi kullanılan dolgunun çeşidine, büyüklüğüne ve miktarına bağlı olarak değişmektedir. Genellikle 1 yıl kalıcılığı vardır. Dudak Dolgusu Genç yaşların istediği daha belirgin ve farklı şekilli dolgun dudaklardır.Yaş ile birlikte burun dudak arasındaki mesafenin uzaması ve dudaklarda görülen doku kaybına bağlı incelme endişe nedeni olmaktadır. Kliniğime gelen genç hastalara istedikleri dudak modellerini yanlarında getirmelerini istiyorum.Bazı istekler kişinin doğallığını bozacak modeller olmaktadır.Ördek dudak tabiri oldukça sık kullanılmakta ve hastaların kabusu olmaktadır. En uygun dolgu hastanın dudakları değerlendirilerek özellikle ince dudaklarda aşama aşama büyütme yapılmalıdır. İnce dudaklarda yapılan yoğun dolgular dudaklardan taşmakta dudak dışında kalın bir bant olarak görülmektedir. Son yıllarda 2 yeni dudak dolgusu konsepti konuşulmakta ve uygulanmaktadır. 1.French Kiss:Özellikle ince dudaklarda dudakları çevirerek dolgun dudak görünümü sağlanabilir. 2.Russian Kiss:Yüzeyel uygulama ile dudakları daha dolgun ve renkli gösteren bir uygulamadır. Diğer dudak dolgusu uygulamalarına göre daha uzun kalmaktadır. Jawline Çene Dolgusu Zamanla yüzdeki yaşlanmaya ve yerçekimine bağlı sarkmalar ve kırışmalar oluşmakta bu da çene ovali bozmaktadır. Özellikle gıdısı belirgin olan hastalarda çene ovalinin düzgün olması önemlidir. Jawline dolgusu çene hattı boyunca yapılan hattı belirginleştiren istenirse çeneyi de uzatan bir dolgudur. Genellikle seanslarda 1-2 ml kullanılır. Kalıcılığı 12 aydır.Kişi işlem sonrası günlük yaşantısına dönebilir.Anında etkinin başlaması avantajdır. Gözaltı Işık Dolgusu Göz çevresinin görünümü bakışları değiştirir.Özellikle orta hatın yerçekimine yenik düşmesi ile gözaltında çukurlar belirginleşir. Gözaltı ışık dolgusu sanılanın aksine gözaltı morluklarında belirgin düzelme yapmaz. Ancak çökmelerde etkilidir.Sadece koyulaşma olanlarda mezoterapi enjeksiyonu tavsiye edilirken çökmelerde dolgu çökme ve koyulaşmada mezoterapi ile dolgu aynı seansta yapılabilir.Gözaltı dolguları diğer dolgu işlemlerine gore daha zor işlemlerdir. Kaş Kaldırma Dolgusu Yıllar içinde kaşlar yerçekimi etkisi ile aşağıya düşmektedir. Botoks ile bu inmeler toparlanabilir.Ancak yoğun kaş düşüklüğü olan kişiler bu teknik uygulanabilir. Özellikle gençlerde son yıllarda istenen badem göz görünümü de bu teknik ile yapılabilir. El Sırtı Dolgusu Yaş ile birlikte el sırtının bombeliği etli görünümü kaybolmakta ve damar yapıları belirginleşmektedir.Özellikle kabul ile yapılan uygulamalarda ağrısız acısız işlemler yapılmakta ve eller şık ve dolgun görünebilmektedir. Boyun Çizgi Dolgusu Boyunda zamanla özellikle pozisyona bağlı yatay çizgiler oluşur. Mezoterapi ve botoks ilebirlikte yapılan boyun çizgileri dolgusu kişiyi memnun eden sonuçlar elde edilmektedir.

Dermaroler tedavisi son yıllarda sık kullanılan bir tedavi metodudur. Ucunda değişen sayıda genellikle 200 adet iğnenin bulunduğu bir rulo ile yapılan bu tedavilerde amaç iğneler ile mikrotravmalar yaratmaktır. Yukarı-aşağı, sağa-sola, ve çaprazlar halinde uygulanan roler ile uygulama alanında tuneller açılmakta ve bu tüneller yaklaşık 20 dakika içinde kapanmaktadır. 0,2mm-2mm arasında boyutlarda olan dermaroler aletleri doktor kullanımı dışında özellikle küçük boyutlarda hasta kullanımına uygundur. Dermaroler uygulaması sonrasında açılan kanallar yaklaşık 15 dakika içinde kapanmaktadır.Bu süre içinde uygulama amacı ne ise ona uygun solüsyon uygulanır. Dermaroler uygulaması izlerde, deri çatlaklarında,hafif şiddette sivilcelerde, lekelerde ve cilt yenilemede kullanılmaktadır.Son yıllarda saç dökülmesi tedavisinde de kullanılmaktadır.Yaz aylarında da rahatlıkla uygulanabilen bu tedavi seçeneği inanılmaz sonuçlar elde edilmektedir.

Kök hücre tedavisi günümüzde kullanılan en etkili tedavilerden birisidir. Cilt gençleştirme tedavisinde kullanılan en son yöntemdir. Cilt yaşlandıkça özellikle kollajen ve elastin üretimini yapan fibroblast adı verilen hücrelerde yaşlanma ve yıpranma meydana gelmektedir. Kök hücre tedavisi ile alınan yaşlı hücrelerden genç kök hücreler üretilmekte ve bu genç kök hücreler derinin içine olması gereken bölgeye tekrar verilmektedir. Oluşan bu genç kök hücreler genç bir ciltte nasıl üretim yapıyorsa verildiği bölgede de genç kök hücreler hızla üretilmekte; canlı, diri ve genç bir cilt ortaya çıkmaktadır. Kök hücre tedavisinde bitkilerden laboratuar şartlarında elde edilen kök hücreler kullanılmaktadır. Bu tedavi sırasında kullanılan kök hücreler her hasta için aynıdır. Kişiye özel bir uygulama değildir. Ancak etkili kök hücre tedavisi kişinin kendi vücudundan alınarak yapılandır. ​ Kök hücre tedavisinde kulak arkası ya da önkoldan alınan mercimek tanesi büyüklüğünde deri parçası özel bir üreme ortamına alınarak burada yaklaşık 3 hafta bekletilmektedir. Yaşlı cilt kök hücrelerden genç cilt kök hücrelerin üretilmesi ortalama 3-4 haftadır. Üretilen kök hücreler özel bir sıvı içinde gelmektedir. Bu üretilen kök hücreler deri yaşlanmasının görüldüğü yüz, el üstü, boyun, dekolte, kollar ve bacaklar dahil tüm bölgelere yapılabilmektedir. Birer ay ara ile 3 seans yapılmaktadır. Kök hücre tedavisini cildi yaşlanmaya başlayan herkes yaptırabilir. Ancak kök hücre tedavisi için uygun kişileri genellikle diğer tedavileri yaptırmış ve fayda görmemiş ya da çok yıpranmış ciltleri varsa tercih etmekteyiz. Genellikle ileri yaş ya da cildinde gerçek anlamda yıpranma olanlara uygulamaktayız. Uygulanan kök hücre tedavisinin ne kadar süre etkili olacağı kişinin cildinin durumuna ve yaşına bağlı olsa da kullanılan cilt bakım ürünlerinin de faydasını göz ardı etmemek gerekir. Ortalama etki süresi 2 yıldır. Aralıklı idame seanslar ile (genellikle yılda bir kez) cilt yaşlanması minimuma indirilebilmektedir. ​ Kök hücre tedavisini şeker, kanser, hepatit hastalığı olanlar dahil herkes yaptırabilir. Ancak şeker hastalarının özellikle infeksiyon açısından kan şekerinin çok yüksek olduğu zamanlarda tedavi seansını ertelemesini önermekteyiz. Kök hücre tedavisi sadece özel bazı cilt hastalıklarında yapılamamaktadır. Kök hücre tedavisinde sadece kişinin kendi hücreleri üretilmektedir. Cilt yenileme yöntemlerinde amaç cilt yaşının ortalama 5 yaş geriye almaktır. Ancak kök hücre tedavisi ile cilt ortalama 10 yaş gençleşmektedir. ​ Erkeklerde cilt yaşlanması daha geç olmaktadır ancak olduğunda da belirgin sarkmalar ve kırışıklıklar meydana gelmektedir. Kadınlarda ciltte esas çöküş menapoz ve sonrasında olmaktadır. İşte bu dönemlerde kök hücre tedavisi önerilmektedir. Kök hücre tedavisi bir doktor uygulamasıdır. Bu konuda eğitim almış doktorlar tarafından uygulandığında etkili ve güvenilir bir yöntemdir. Kullanılan hücrelerin üretildiği laboratuarların yetkili olmasına dikkat edilmelidir. Son yıllarda saç kök hücreleri ile son yıllarda sık karşılaştığımız saç dökülmelerini de tedavi etmekteyiz. ​ Sonuç olarak kök hücre tedavisi etkili ve sorunsuz bir seçenektir. Kök hücre tedavisi sonucunda ciltte kırışıklıklarda belirgin azalma, daha parlak ve sıkı bir cilt elde edilmektedir. Etkisi diğer yöntemlere göre çok daha uzun sürmektedir. Ancak mutlaka doktor kontrolünde yapılmalıdır.

Mezoterapi ile cilt yenilenme tedavisi son yıllarda sık tercih edilen bir yöntemdir. Cildin ihtiyacı olan maddeleri istenilen seviyeye verilmesi amaçlanır.Derinin ihtiyacı olan nem ise bu hyaluronik asit enjeksiyonu; yenilenme ve gençleşme ise vitamin enjeksiyonu tercih edilmektedir. Hyaluronik asit cilde nem, destek ve yenilenme sağlar.Son yıllarda peptid içeren mezoterapiler özellikle ince kırışıklıklara yol açan cilt yaşlanmasının tedavisinde etkilidir. Mezoterapinin yan etkisi nadirdir. Çoklu enjeksiyonlarda çıkabilecek en sık komplikasyon morarmadır. Tedavi öncesi aspirin, kan sulandırıcılar ve yeşil çay kullanımı kesilmelidir. Tedavi sırasında buz uygulaması ağrıyı ve morarmayı engelleyecektir. Leke Mezotrapisi Mezoterapi ile cilt lekeleri de tedavi edilebilir. Gebelik lekeleri ve güneş lekeleri çoklu tedavi seansları ile düzeltilebilir.Leke mezoterapisinin yaz aylarında da uygulanması bir avantajdır. ​ Gençlik Aşısı Derinin ihtiyacı olan peptitler, somon, havyar, vitaminler, mineraller ve sarkmayı engelleyen ilaçları içerir.Çoklu seanslar uygulanır. ​ Gözaltı Morluk Tedavisi Gözaltı morarmaları ve torbalanmaları özel mezoterapi yöntemleri ile tedavi edilebilir.Tedavi öncesi bazı kan testleri yapılmalıdır. Çoklu seanslar uygulanır. Saç Mezoterapisi Saç dökülmelerinde tıbbi tedaviye ek olarak uygulanır. Kadınlarda görülen dökülmelerde dökülme düzelene kadar yapılır. Öncesinde mutlaka kan testi yapılmalıdır. Erkek tipi dökülmelerde saçlarda genellikle uzun dönem çoklu seanslar uygulanır. ​ Paris Işıltısı Anti-aging özellikte bir vitamin karışımıdır. Sadece içeriği farklıdır.

PRP yöntemi özellikle cilt yenileme tedavilerinde tercih edilen bir yöntemdir. İğneli bir yöntem olmasına rağmen oldukça konforludur. Yüz, boyun, dekolte el üstü, dizler, bacaklar ve saçlı deriye uygulanabilen bir yöntemdir. Özellikle erkeklerde saç dökülmesi tedavisinde kullanılan sonuçları başarılı olan bir yöntemdir. Genellikle bir ay ara ile 3 seans önerilmektedir. Bu tedavinin tamamlanması sonrasında 6 ay-1 yıl arası idame tedavisi yapılmalıdır. Koldan alınan 5-10 cc kanın santrifüj işleminin hemen sonrasında özel mezoterapi iğneleri ile istenilen bölgelere uygulanmaktadır. Alınan kanda bulunan platelet olarak adlandırılan hücreler yara iyileşmesinde rol alırlar. Deride oluşan hasarlarda deriye ilk gelen hücreler bu hücrelerdir. Bu hücreler deri yenilenmesini ve onarımı başlatır. Bu bir sinyaldir. Bu sinyali gören genç hücreler bu bölgeye akın etmektedir. Oluşan yeni doku ciltte gözle görülebilir bir yenilenme yapmaktadır. İşlem sonrası oluşabilecek morartılar diğer iğneli işlemlerin aksine çok kısa sürede geçmektedir. Özellikle alerjik ve hassas ciltlerde tercih edilecek bir yöntemdir. PRP yöntemi sonrası cilt parlak, canlı bir hal alırken ince çizgiler kaybolmakta ve uygulama alanında sıkılaşma ve toparlanma olmaktadır.

Farklı asitler ile değişik güçte yapılan özel bir işlemdir. Leke tedavisi ve cilt yenileme yöntemi olarak da kullanılan bu yöntem doktor kontrolünde yapılmakta; işlem sonu cilt daha parlak nemli ve canlı gözükmektedir. Peeling işlemi geçmiş yıllarda genellikle güneşsiz günlerde yapılan bir işlemken son zamanlarda kullanılan farklı yapıda solüsyonlar ile yaz aylarında da yapılabilmektedir. İşlem öncesi ve sonrası kullanılan ev ürünleri de başarı şansını arttırmaktadır. İşlem cilt temizliği ile başlamaktadır. Özel solusyonlar uygulanmasının sonrasında nötralizasyon yapılır. Son olarak besleyici ve onarıcı bir krem ile işlem tamamlanır. Bu peelingler uygun tıbbi tedavi ile birlikte yapıldığında başarı kaçınılmazdır. Özellikle bazı peelingleri işem öncesi kullanarak cildin ön hazırlığını sağlamaktayız.

Klasik Cilt Bakımı Kullanılan profesyonel ürünlerle uzman tarafından cildin ihtiyacına uygun olacak şekilde derinlemesine temizleme işlemidir. Bu işlem yaklaşık olarak 1.5 saat sürer ve cilde sırasıyla temizleme, peeling, tonik, buhar, komedon temizliği, maske, ve nemlendirici ile masaj yapılarak işlem tamamlanmaktadır. Böylelikle cilt temizlenir, tıkalı olan gözeneklerde biriken yağ ve kirler arındırılır, cildin esnekliği ve parlaklığı geri kazandırılmış olur. Klasik cilt bakımı her zaman yapılabilir fakat deri 28 günde bir kendini yenilediği için ayda bir olarak önerilmektedir. Anti-Aging Cilt Bakımı Yaşlılık kaçınılmaz bir süreçtir ve doğumla başlar, ölüme kadar devam etmektedir. Yaşımız ilerledikçe cildimizde kolajen-elastin üretiminde azalma başlar ve böylelikle ciltte sarkmalar meydana gelmektedir. Yaşlanma belirtilerini azaltmak için serbest radikallerin verdiği zararı önleyen zengin vitaminler ve antioksidanlar içeren ürünler kullanılarak cildin ihtiyacı olan serumlar kullanılarak cilde basınçlı oksijen ile uygulanmaktadır. Oksijenli Cilt Bakımı Vücudumuzdaki oksijen yaşa, sigara kullanımına strese bağlı olarak azalabilmektedir. Oksijenin azalması, yaşlanma sürecini hızlandırmaktadr. Olgun cilt tabakasındaki mikro damar ve dolaşım sistemi hasar gördüğünden epidermisin ihtiyacı olan oksijen ve besini sağlayamaz. Cildin oksijen ve besin yetersizliği sonucu cilt formunu kaybeder. Bu noktada devreye giren oksijen terapisi, vücudun oksijen açığını kapatarak, kan dolaşımının hızlanmasına yardımcı olur. Oksijen cilde yaşam verir ve cilt hücrelerinin fonksiyonu için yakıt vazifesi görür. Oksiterapi, atmosferdeki havadan elde edilen doğal oksijenle uygulanır, cildin ihtiyacına göre kullanılan serumlarla birlikte oksijen makinesine bağlı başlıkla yakın mesafeden hafif dokunuşlarla ve kısa aralıklarla basınçlı oksijen verilir. Böylelikle hem serumun içeriği, hem oksijen cildin alt katmanlarına kadar ulaşıyor. Oksijenle birlikte kullanılan serumlar normalden iki kat fazla etki göstermektedir. Böylelikle cilt hücreleri yenilenerek sağlıklı bir görünüm elde edilmektedir. ​ Akne Tedavisi Akne, siyah veya beyaz noktalar, kırmızı kabarcıklar, bazen de kistler şeklinde kendini gösteren hormonal deri hastalığıdır. Akne problemi ergenliğe bağlı, hormonal düzensizlik ve hamilelik dönemlerinde görülmektedir. Kullanılan profesyonel ürünlerle bakımlar yapılarak akne probleminin önüne geçmek amaçlanmaktadır. Uzman tarafından cilt analizi yapılır ve ardından ciltteki siyah nokta ve tıkanmış olan gözenekler temizlenmektedir. Akneli cildin problemi olan sebum(yağ) problemini de en aza indirmek amacıyla cilde uygun serumlarla tedavi edilmektedir. Leke Tedavisi Cilde rengini veren melanin fazlalığı hormonal değişiklikler, güneş ışınları, ya da geçmişten bugüne kadar ciltte görülen travmalar, cilt tonlamasında bozukluklar veya kahverengi lekelerin oluşmasına yol açmaktadır. Kullanılan güçlü antioksidan serumlar ile cilt tonunda aydınlanma ve oluşabilecek olan lekeleri önlenmektedir. Innofacial/Hydrofacial Cilt bakım 3 farklı solusyon ile yapılan işlemdir. İlk 2 işlem hafif peeling yapmakta son solusyon ise besleyici ve sakinleştirici bir solusyondur. Cildi derinlemesine temizleyip yıkama işlemidir. Buharsız siyah noktaları da temizler. İşlem sonrası günlük yaşantıya devam edilebilir. Aynı gün yüzün yıkanmaması ve makyaj yapılmaması önerilir.

Mimikler sonucu derinin altında bulunan kaslar yüzde kırışıklıklara sebebiyet vermeye başlarlar. uyguladığımız botoks tedavisi ile deriye bağlı kaslar gevşetilerek kırışıklıklar azaltmakta ve yumuşatılmaktadır. Fakat botoks tedavisinin istenilen düzeyde başarıya ulaşabilmesi için düzenli seanslar halinde uygulanması gerekmektedir. Botoks tedavisi en erken üç gün içerisinde yüzdeki olumlu etkilerini göstermeye başlar. Tedaviden sonra yüzün son halini alması on beş günlük bir süre almaktadır. Yüz kaslarının oranıyla botoksun tedavi süresi doğru orantılıdır. Daha büyük yüz kaslarına sahip olan erkekler ve mimiklerini sıklıkla kullanmak zorunda olanlar örneğin tiyatro oyuncularında botoks tedavisi daha sık seanslar halinde uygulanmalıdır. Botoks tedavilerinde belirli bir süre geçtikten sonra daha seyrek aralıklarla yapılan botoks seansları yeterli olacaktır. Botoks tedavileri son derece güvenli yöntemlerdir.Yirmi seneyi aşkın bir süredir kozmetik tedavi alanında kullanılan botoks tedavisi, tedavinin uygulandığı hastalar tarafından da sürekli olarak tavsiye edilmektedir. Botoks tedavisi için en uygun bölgeler kaş arası, göz çevreleri ve alındır. Ayrıca yüz, dudak ve boyun bölgesinde ki kırışıklar için ve kaş kaldırma operasyonlarında da botoks tedavisi uygulanabilmektedir. ​ Botoks tedavisinden alınacak sonuç tedavi uygulanan bölgeye verilen ilaç miktarı ile doğru orantılıdır. Yüzde botoks tedavisi uygulanmayan diğer kaslar botoks tedavisinden hiçbir şekilde etkilenmezler. Botoks tedavisinde kullanılan ilaç sadece botoks uygulaması yapılan bölgelerde etkinliğini sürdürmektedir. Botoks uygulamalarında tedavi süresi ortalama on dakika civarındadır. Botoks tedavisi tamamlandıktan sonra tedavide kullanılan ilacın botoks bölgesinde kalmasını sağlamak amacıyla ortalama üç saat dik bir pozisyonda kalınması gerekmektedir. Botoks tedavileri yan etkileri son derece az olan tedavi yöntemleridir. Hafif bir baş ağrısı, birkaç günde ortadan kalkabilen morarmalar görülebilir. Botoks öncesinde hasta aspirin gibi kan sulandırıcılar, ağrı kesiciler , balık yağı, E vitamini ve yeşil çay tabletleri en az 3 gün önce kesilmelidir. Botoks tedavisi sonrasında üç saat boyunca dik pozisyonda durulmalıdır. Kaş Kaldırma Botoksu Sadece kaş kaldırmak için özellikle genç hastalarda tercih edilen bir yöntemdir. Bakışları değiştirmeden sadece birkaç nokta botoksu ile kaşlar kalkabilir son zamanlarda moda olan badem göz görünümü sağlanabilir. Diş Sıkma Botoksu Pandemi başlamadan önce neredeyse tek tük yaptığımız diş sıkma (Masseter) botoksu artık en sık yaptığım uygulamalardan biri olmuştur. Genellikle diş gıcırdatma da eşlik eder. Hastalar sabah baş ağrısı ile uyanır neredeyse gün içinde de ağrı rahatsız eder.2 hafta ara ile 2 kez yapılır.Diğer botoks uygulamalarında botoks yenileme süreleri değişkenlik gösterirken diş sıkma için yapılan botoks uygulamalarının 3 ay ara ile en az 3 kez yapılması gerektiğini düşünüyorum. Burun Ucu Kaldırma Botoksu Özellikle gülerken burun ucu aşağıya çekilen kişilere yapılan bir uygulamadır.Burun alt ucuna yapılır.Etkisi ortalama 3-6 aydır. Dudak Dolgunlaştırma Botoksu Dudak şeklini değiştirmeden dudağı büyütmeden yapılan uygulamadır.İstenen etki dudağın daha dolgun görünmesidir. 3 saat dudakların fazla hareket etmemesi önerilir. El, Ayak ve Kolaltı Aşırı Terleme Botoksu Bu şikayeti olan kişilere öncelikle bazı testler yaptırıyorum.Özellikle tiroid problemleri olanlarda terleme daha sık olmaktadır.Ancak sağlıklı kişilerde de fazla terleme görülebilmektedir. Kol altı bölgesine anastezik krem yeterli iken el ve ayaklara yapılan enjeksiyonlara bölgesel anestezi gerekmektedir.İşlem sonrası 3 saat enjeksiyon yapılan bölgenin hareket ettirilmemesi, ayak enjeksiyonları için yürünmemesi önerilir.Botoks enjeksiyonları ile terleme normal düzeye gelmektedir. Hastaların genel endişesi acaba bir bölgeye yapılan enjeksiyon sonrası terleme başka bölgelerde artar mı? Botoks enjeksiyonu sadece o bölgeye etki eder ve terlemeyi durdurmaz sadece normal seviyeye getirir. Yüz Terleme Botoksu Bazı erkek hastalar ve özellikle menapoz döneminde kadınlarda aşırı yüz terlemesi rahatsızlık vermektedir. Yüze yapılan botoks enjeksiyonları ile terleme normal düzeye gelmektedir. Gummy Smile Botoksu Gülme sırasında diş etlerinin gözükmesi kişiyi rahatsız edebilir. Burun kenarındaki özel bir noktaya yapılan tek enjeksiyon ile bu görünüm düzeltilmektedir.

Altın iğne uygulaması, iğneli radyofrekans olarak bilinir. Ciltte bulunan özellikle alt tabakadaki hücreleri uyararak kolajen üretimini arttıran etkili bir yöntemdir. Her iki cinse de uygulanabilen bu yöntemde canlılığını kaybetmiş, sarmaya meyilli cilttlerin tedavisinde tercih edilir.Cilt yenileme tedavilerinin dışında sivilce izleri ve geniş porların(gözeneklerin ) tedavisinde de başarılı sonuçları vardır. Özellikle 30 lu yaşlardan sonra deri kollajen üretimi azalmaktadır. Zamanla deride üretilen kollajenin kalitesi de bozulmaktadır. Bu değişiklikler deride sarkma lekelenme ve kırışıklık olarak kendini göstermektedir.Deri yaşlanmasını durdurmak çok zordur ancak yaşlanmayı yavaşlatmak hatta kaliteli bir yaş almak hedef olmalıdır. Altın iğne tedavisinde saç kılı boyutunda iğneler ile cilde uygulanan radyofrekans enerjisi ile cildin alt katmanlarında yer alan kollajen ve elastin sentezini uyaran fibroblast isimli hücreler uyarılırken bir taraftan da yaş ile birlikte kalitesi bozulan kollajenler radyofrekans enerjisi ile yok edilir. Uygulamanın diğer radyofrekans teknolojileri ile kolajen üretimini tetikleyen yöntemlerden farkı, deri altında verilen enerjinin seviyesi ve miktarının ayarlanabilmesi, deri de yanık oluşturmadan istenilen derinliğe ulaşılarak cilt yanilenmesinin sağlanmasıdır. Yaşlanma karşıtı anti-aging koruma sağlar. Kırışıklıkların görünümü ciddi oranda hafifletir, ince çizgileri yok eder. Sarklamalar üzerinde çok güçlü bir etkisi vardır. Sivilce izlerinden kalan çukur/skarlarını tamamen yok eder. Çatlaklar üzerinde etkilidir. Yara ve yanık izleri siler, çok derin izlerin görünümü hafifletir. Cilt lekeleri üzerinde etkilidir ton farklarını ortadan kaldırır. Gözenekleri sıkılaştırır. Altın iğne tedavisi yapılmadan once cilt temizlenir. Anestetik krem uygulama bölgesine sürülür.Ortalama 30 dakika beklenir. Uygulamaya geçilir.Anestetik krem ile acısız yapılan bir işlemdir.Hasta işlem sonrası çok hafif bir kaç saat içinde tamamen geçecek bir kızarıklığı olur. İşlem sonrası cilde multivitamin içeren solusyon uygulanır. Güneşli bir hava ise güneş koruyucu da ilave edilir.İşlem günü yüzünü yıkamaması ve makyaj yapmaması istenir.(enfeksiyon riski) Ancak hasta sosyal hayatına dileğini gibi devam edebilir. Uygulama genellikle 3 seans olarak planlanır.Seans araları 3-4 haftadır. Sadece yüz bölgesine uygulanmaz; boyun, dekolte, kollar ve karın bölgelerine antiaging etkisinin dışında sivilce izleri ve sarkmalarda da tercih edilen bir tedavi seçeneğidir.

Yaş ilerledikçe yüzde. mimik çizgileri, sarkmalar ve lekelenmeler görülmektedir. Mimik çizgileri botoks enjeksiyonları ile düzeltilmekte, derin kırışıklıklara dolgu enjeksiyonu yapılmaktadır. Ancak yüzde gelişen yumuşama ve sarkmaları düzeltmek için önerilen tedavilerle her zaman istenilen sonuçlar elde edilememektedir. Sarkmalarda kullanılan tedavi yöntemleri daha çok deride gerginliği sağlayan kollajen ve elastin lifler üzerine etkilidir. Deri içine yapılan vitamin enjeksiyonları, lazer uygulamaları, dermaroler ve deride sıkılaşmayı sağlayan radyofrekans yöntemleri en etkili ve tercih edilen yöntemlerdir. Vitamin enjeksiyonlarının ve dermaroler yöntemlerinin ağrılı olması, morarma riskini taşımaları; lazer uygulamalarının her mevsim yapılamaması ve güneşten korunma gerekliliği bu yöntemlerin kullanımını sınırlamaktadır. Klasik radyofrekansın uygulamalarının ağrılı ve etkisinin çıkması zaman alması düşündürücüdür. ​ Soğuk radyofrekans (MİDAS) 2011 yılında kullanılmaya başlanan; etkisi hemen başlayan, acısız, az seansla çok iyi sonuçlar alınan yeni radyofrekans yöntemidir. Soğuk radyofrekans-MIDAS ile radyofrekans infrared ışınlar ile birleştirilmiş ve soğuk ile ağrıyı minimuma indirip deride daha derine inilinebilinilmiştir. MİDAS ile tek bir başlıkla birbirini etkiler farklı sağlanmıştır. İlk seansda ortaya çıkan deride sıkılaşma ve toparlanma oldukça şaşırtıcıdır. Ortalama 15-20 dakika alan ve 2 haftada bir yapılan seanslarla anestezi gerektirmeden, kişinin günlük yaşantısından ayırmadan ortalama 3-5 seans tedavi gerektirmektedir. Mezoterapi ile karşılaştırıldığında ağrısız ve morarma olmaksızın uygulanan bir yöntem olması; lazer ile karşılaştırıldığında daha az hasar ile daha iyi sonuçlar vermesi; klasik radyofrekans ile karşılaştırıldığında daha az acısız, daha etkin ve daha güvenilir olması soğuk radyofrekansı öne çıkarmaktadır. İleri yaşlarda deride hızla toparlanma yaparken soğuk radyofrekans-MİDAS genç yaşlarda derinin sarkmasını ve yıpranmasını önleyerek yaşlanmayı geciktirmektedir.

Yüzün kaslarının kemiklere yapıştığı ligamentlere yapılan bir işlemdir.Adı dolgu olmasına rağmen doldurmaz sadece yüzü yukarıya çekmek için kullanılır.Kaşların kemiklere bağlandığı noktalara yapılır. Farklı içerikler içeren ligament dolgularının ortak noktası Hyaluronik Asittir. tek seans yapılabildiği gibi 2 hafta ara ile 2 seans da yapılabilir.Seans aralıkları ve adedi kişiden kişiye değişebilmektedir. Cildin durumu, kişinin yaşı ve daha önce yaptırdığı işlemler önemlidir. Yüzün sarkmalarında etkili ve yüzü şişirmeyen bir işlem istendiğinde akla gelmelidir.

Yüz bölgesinde, zaman içerisinde ve yerçekiminin etkisine bağlı olarak ortaya çıkabilecek sarkmaları tedavi etmek için uygulanan “ip askılama” yöntemi; lokal anestezi altında, 30 dakika gibi bir sürede uygulanır. “Ameliyatsız yüz germe yöntemi” olarak da bilinen ip askılamanın, bu alanda bir uzman tarafından uygun şartlarda gerçekleştirilmesi önemlidir. Doğru hasta ve doğru ip seçimi ile tedavi sonuçları mükemmeldir. İp askılama yöntemi, “öğle arası yüz gerdirmesi’’ olarak da tanımlanmakta ve kısa sürede gerçekleşmesi bakımından, muayenehane şartlarında öğle yemeği molasında” bile yapılabilmektedir.Yanaklardaki ve çene kenarındaki sarkmalar, ağız kenarında oluşan derin ortadan kaldırılabilir. Ameliyatsız yüz germe ya da diğer adıyla ip askılama işlemi için kullanılan ipler, kalıcı ve geçici olarak yani eriyebilir formda olmak üzere 2 çeşittir.Üzerlerinde balıksırtı olarak tabir edilen dişli bir sistem sayesinde dokuya tutturulur. Deri altı ne kadar dolgunsa başarı o kadar çoktur. Cilt altına yerleştirilerek, yüz ve boynun herhangi bir yerindeki sarkmanın tedavisi için uygulanır. Eriyebilir formdaki ipler ise imal edildiği malzemeye göre 6 ay ile 2 yıl arasında kalabilir. Cerrahi dışı bir işlem olan ip askılama yöntemi, hastanın ağrı sorununu minimum düzeyde yaşamasını sağlamakta ve cerrahiye bağlı komplikasyon risklerini de ortadan kaldırmaktadır. İşlem yapıldıktan sonra kişi normal yaşamına aynı gün ya da ertesi gün devam edilebilir. Etkisi hemen görülür. Geri döndürülebilir ve düzeltilebilir bir işlemdir. İşlem yapılacak kişilerin, cilt sarkmalarının çok ilerlememiş olması önemlidir. Cildinde aşırı sarkma ve iyice oturmuş derin çizgiler olan kişiler, işlem için uygun aday profilinin dışında sayılır. Ayrıca, kişi yaşlanma sürecinin ileri evrelerinde olmamalıdır. Yaşlanma görünümü oturmuş kişiler için geleneksel yöntem olan yüz germe ameliyatı daha iyi sonuç verecektir. Cildinde derin izleri özellikle geçirilmiş şiddetli sivilcelere bağlı çukurları olan kişilere de yapılmaması öngörülür. İşlemin etkisi bireylerin metabolizma hızındaki farklılıklara bağlı olarak değişmektedir. Genel olarak birkaç sene sürmektedir Ancak deri yaşlanması devam eden bir süreç olduğu için mutlaka destek tedavisi yapılmalıdır. Tedaviden hemen sonra kabarıklık, kaşıntı, kızarıklıklar görülebilir. Bu belirtiler birkaç gün sonra kendiliğinden kaybolur. Tedaviyi takip eden birkaç haftalık dilimde diş tedavisi, yüz masajı ve aşırı spor yapılması önerilmemektedir. Bir süre için sırtüstü yatması önerilir. Uygulama yaptıran kişinin uygulamayı takip eden dönemlerde ağzını açarak büyük ısırmalar gerektirecek yiyecekler yememesi de önem taşır. İlerlemiş kanser hastalığı olanlar, diyabet hastaları, pıhtılaşma bozukluğuna sahip kişiler, cildinde enfeksiyona bağlı iltihap olanlar, ağır otoimmün hastalığı olanlar, çocuklar ve hamilelere uygulanmamalıdır. Ayrıca biyolojik malzemelere alerjisi ya da aşırı hassasiyeti olan kişiler doktorlarıyla bu bilgiyi paylaşmalı ve tedavi için uygun aday olup olmadıklarına karar verilmelidir.

Mikro iğneleme yöntemlerinden biri olan dermapen tedavisi için ince paslanmaz çelikten üretilmiş steril iğneler kullanılır. Bu iğneler ile cildin üst tabakasında noktasal kanallar açılır ve ciltte kontrollü bir hasar yaratılır. Bu hasar cilt tarafından bir yara gibi algılanır ve cildin yara iyileşme süreci başlatılır. Dermapen uygulaması cildin hemen her bölgesine uygulanabilen ve o bölgede bulunan leke, kırışıklık, sivilce veya yara izi gibi pek çok problemleri ortadan kaldırmayı hedefleyen bir yöntemdir. İşlem sonrası cilt çok daha canlı ve sağlıklı görünür. Uygulamanın öncesinde bölgeye anestezik etkili kremler sürülür ve ağrı hissetme riskini ortadan kaldırmak için cildin o bölgesinin uyuşması sağlanır. Daha sonra ucunda steril mikro iğneler bulunan kalem benzeri bir cihaz, cildin hasarlı bölgesinin üst tabakasında gezdirilir. Her bir hücreye özenle değdirilen mikro iğneler, hasarlı bölgedeki deri katmanlarının eksiksiz olarak uyarılmasını ve o bölgenin tamamında hücre yenileme işleminin başlatılmasını sağlar. Mikro iğne uygulaması sonrasında uyarılmış cilde işlem sonrası büyüme faktörleri, peptidler, antioksidanlarla ve vitaminlerle geliştirilmiş çeşitli krem, losyon ve serumlar uygulanır. Bu sayede cildin salgılamış olduğu maddeler desteklenir ve bu maddelerin hedef doku ve hücrelere direkt olarak etki etmesi sağlanır. Uygulama sonrası ciltte iyileşme süreci başlatılır ve bu süreç dışarıdan uygulanan krem ve losyon gibi tedavi yöntemleri ile de desteklenir. 2-6 seans arasında beklenen etkiyi görebilmek mümkündür. Ancak tüm bunlar ciltte yer alan problemin şiddetine ve kişinin yaşı, cilt sağlığı gibi diğer faktörlere göre değişiklik gösterir. Dermapen tedavisi sonrası hasta günlük yaşamına dönebilir. Dermapen sonrasında güneşten korunmalıdır. İşlem sonrası ciltte toplu iğne başı büyüklüğünde kanamalar ve morarmalar olabilir.Ancak makyaj ve kapatıc ile kapatılabilecek düzeydedir.

Fokuslu ultrason (HIFU) teknolojisi ses dalgaları kullanarak uygulanan ameliyatsız yüz gençleştirme işlemidir. Cildin alt katmanlarındaki dokuya ses dalgaları ileterek dokuda kolajen arttırımını sağlar. HIFU ile ameliyatsız yüz germe yöntemi deri altı dokusu kuvvetli yanaklı hastalarda tercih edilmesi önerilir. HİFU cildin 3-4,5 mm altında etkili olur. Bu yüzde ciltte en alt dokulara kadar etkili olarak diğer lazer ve radyofrekans yöntemlerine göre daha fazla sıkılaşma sağlar. Bu etki, uygulamanın yapılmasından 2-4 hafta sonra ortaya çıkmaya başlar, 3 aydan sonra belirgin değişiklikler gözlenir. HIFU tedavisinin hemen ardından elmacık kemiklerinin belirginleştiği, cildin daha parlak ve güzel olduğu gözlemlenebilir. Yüz ve boyun cildini gevşek ve sarkmış kişiler HİFU yaptırabilirler. Etkisi yaşa bağlı olarak 1-2 yıl sürebilir. İstek ve cilt ihtiyacına göre tekrar yaptırmanızda bir sakınca bulunmamaktadır.HİFU teknolojisi ile acısız, kızarmadan, morarmadan, yara oluşmadan, şişmeden tek seansta ameliyatsız yüz ve boyun germe uygulaması rahatlıkla öğle arası kadar bir sürede gerçekleşebilmektedir. şikayetlerin giderilmesinde kullanabilirsiniz.Nekahat süresine gerek kalmadan doğal yüz liftingi sağlanır. Yüz ve boyun cildini gevşek ve sarkmış kişiler HİFU yaptırabilirler. "Vücut Başlığı" ile; cilde, kan damarlarına, sinirlere ve bağ dokusuna zarar vermeden subkutan yağ dokusundaki önceden belirlenmiş yağ hücrelerini odaklanmış atışlı ultrason dalgaları ile yok eder. Şişmiş ve şişmiş cilt, HIFU yüz bakımının nadir görülen yan etkileridir, ancak her kişinin cildi farklı olduğu için şişlik meydana gelebilir. Ameliyatsız Yüz Germe sonrası ödem genellikle birkaç gün sonra kaybolur. Uygulama sonrası ödemi azaltacak yatıştırıcı bir krem rutin olarak sürülür. Yüzünde aktif cilt enfeksiyonu olan kişilere, hamilelere, vücudunda metal stent bulunan kişilere,Epilepsi ve diyabet hastalığı olanlara HIFU yapılmaz. Uygulama sonrasında 24 saat süre ile cilt yıkanmamalı ve makyaj yapılmamalıdır. 5-7 gün boyunca çok sıcak ortamlardan , banyolardan ve ağır egzersizlerden uzak durulmalıdır. Mutlaka yüksek faktörlü güneş koruyucularla cilt korunmalıdır. Özellikle lazer, altın iğne, hifu, radyofrekans gibi deri altında ısı etkisi oluşturan estetik işlemler botokslu bölgeye yapılırsa botoksun etkisinin çözülmesine neden olabilir. Bu işlemler, botoksun yaratacağı olumlu etkileri engelleyebilir. Uygulama sırasında ağrı durumu kişiden kişiye göre değişiklik göstermekle birlikte, çoğunlukla ağrısız bir uygulamadır. Yazın hifu işlemi yapılması mümkündür. İşlem sonrası güneş koruyuculu ürünler kullanmak yeterlidir.

Yıllar içinde görülen tırnak mantarı vaka sayıları hızla artmaktadır. Düzenli yapılan tıbbi tedaviler ile istenen başarıya ulaşmak güç hatta imkansız olmaktadır. Aylar yıllar süren tedaviler hastanın sağlığını bozmakta ve kullanılan ilaçların diğer ilaçlarla olan etkileşimi hastayı ve tedavi eden doktoru huzursuz etmektedir. Lazer ile yapılan tırnak mantarı tedavisi kolay ve etkili özellikle tıbbi tedavi ile birlikte kullanıldığında tedavi süresini kısaltan bir yöntemdir.1 ay aralıkla 3 seans olarak planlanır. Alttan gelen tırnağın sağlıklı olması tedaviye yanıtı gösterir. Lazer tedavisi öncesi tırnağın ince olması kalın tırnakların inceltildikten sonra lazer tedavisi yapılması gerekir.

Siğiller virüslerin yol açtığı deri döküntüleridir. Hastada bulunan siğillerin sayı ve büyüklüğü kişinin direncine ve virüsün gücüne bağlıdır. Tedavisinde tıbbi tedavi, kriyoterapi(dondurma), koterizasyon(yakma) en sık kullanılan yöntemlerdir. Özellikle yaygın ve dirençli siğillerde lazer tedavisi oldukça başarılıdır. Tedavi süre aralığı siğilin adet ve büyüklüğüne göre değişmektedir. İşlem sonrası hastanın günlük yaşantısına dönmesinde engel yoktur.

Kılcal damar tedavisinde farklı yöntemler kullanılmaktadır. En çok yüz ve bacaklarda görülen kılcal damarın tedavisinde NdYag lazer tedavisi başarılı bir tedavidir. Kış aylarında güneşin az olduğu dönemlerde uygulanmaktadır. Küçük damarlar tek seans ile tedavi edilirken daha büyük damarlar çoklu seanslar ile tedavi edilmektedir. Seans araları 6 haftadır. Bu dönemde sıcaktan, güneş ışığından korunmak gerekmektedir. İşlem sonrası günlük yaşantıya devam edilebilmektedir.

Dövme yaptıran kişilerin sayısı hızla artmaktadır. Zaman içinde yapılan dövmeler için dövme sildirme işlemi yapılması istenebilir. Q Switched Nd:YAG sistemli lazerle dövme silme uygulamasında en sık kullanılan, başarılı sonuçların alındığı cihazlardır. Bu lazerler ile eskisinden daha acısız ve kalıcı sonuçlar elde edilmektedir. Lazer ışınları sadece dövmeye renk veren pigmentleri hedefler. Lazer ışınları ile parçalanan renk pigmentleri vücudun doğal koruma mekanizması ile yok edilir. ​ Lazerle ile dövme sildirme; - Dövmenin ve cildin rengine, - Kullanılan boyaların cinsine, - Dövmenin uygulama derinliğine, yoğunluğuna ve uygulama şekline, - Dövmenin yaşına, - Kullanılan lazer sistemine bağlı olarak çok fazla değişiklik göstermektedir. ​ Dövmelerin lazer ile silinme işlemi değişen başarı sonuçları göstermektedir. Ancak lazer ile dövme silme oldukça başarılıdır. Beyaz tenliler, tek renk, siyah renk, aynı seviyede yapılan dövmeler, eskiyen dövmelerde tedavi şansı yüksektir. Lazer uygulamasından hemen sonra dövmede hemen daima yara oluşur. En geç bir hafta içinde kabuklanır ve bu kabuklar dökülür. Yara iyileşmesi ortalama 3 hafta içinde tamamlanır. ​ Lazer ile dövme sildirme işlemi hijyenik bir ortamda, uzman kişiler tarafından yapılmalıdır. ​ Seans sayısı kişiden kişiye, dövmenin yapısına, rengine göre değişmektedir. Tek renk, eski, koyu renk ve beyaz tenli kişilerde tek seans ile başarı elde edilebilir. Sarı ve yeşil renkler, koyu tenli kişilerde ve yeni yapılmış dövmelerde 8 seansa kadar yapılabilir. ​ Seans süresi dövmenin büyüklüğüne göre değişir. Genellikle 5-15 dk. sürer. Ayrıca hastanın ağrıyı/acıyı hissetme şiddeti de seans süresini etkiler. Genellikle 3 hafta aralıklarla seans yapılır. Uygulama sonrasında tedavi edilen bölgenin üzeri kapatılmaktadır. Uygulama alanı 24 saat süreyle kapalı kalmalı ve su ile temas ettirilmemelidir. ​ Uygulama alanı günlük olarak nemlendirilmeli, kabuklar kopartılmamalıdır. Uygulama alanı 2 - 3 hafta boyunca kabuklanma ve kabukların dökülmesi süresince güneş ışınlarına direk maruz kalmamalı ve solaryumdan sakınılmalıdır. Yara iyileşme sürecine girene kadar başka bir işlem yapılmamalıdır. (ağda, epilasyon, peeling vs.) İşlem sırasında oluşan acı/ağrı dayanılmaz değildir. Lazerle dövme sildirmenin her hangi bir yan etkisi var mı? Lazer tıbbi bir cihazdır. Doktor kontrolünde yapılmalıdır. Yapıldığında yan etkisi yoktur. İşlem öncesi ve sonrası 3 hafta güneşten iyi korunduktan sonra her mevsim yapılabilir.

Kliniğimizde CO2 Fraksiyonel Lazer sistemi kullanılmaktadır. Sivilce izleri, Yüz ve boyun, el cildi yenileme Cilt sarkması Günel Lekeleri Çatlaklar için kullanılmaktadır. İhtiyaca göre mezoterapi enjeksiyonları ile kombine tedaviler kullanabilir. Genellikle 1 ay ara ile 3 seans yapılmaktadır. İşlem sonrası yüzde oluşan kızarıklık 1-2 gün içinde koyulaşmakta ve ortalama 10 gün içinde kabuklar tamamen dökülüp yeni deri gelmektedir. Özellikle lekeli ve kırışık ciltlerde etkilidir. Sivilce izleri tedavisinde sivilcelerin tamamen bitmesini takiben yapılmaktadır. Roaccutane tedavisi sonrası en erken 6 ay ideal olanı 1 yıl sonra yapılmalıdır. İşlem sonrası 1 yıl güneşten korunulmalıdır.

Son yıllarda güneşin zararlı ışınlarının dünyamıza yaklaşmasıyla birlikte cilt lekeleri pek çok kişinin problemidir. Özellikle güneş lekeleri ülkemizde çok yaygın görülen cilt hastalığıdır. Özellikle buğday ve esmerler tene sahip olanlarda güneş lekesi görülme olasılığı daha yüksektir. Güneşli iklimi olan ülkemizde, farkında olmadan güneşe fazla maruz kalma nedeniyle leke şikayetleri giderek artmaktadır. QSwitch Nd Yag lazer özellikle güneş lekeleri için tek seans ile etkili bir çözümdür. İşlem sonrası leke boyutunda olan kızarıklıklar zaman içinde kabuklanıp dökülür. Özellikle ellerde ve omuzlarda oluşan leke ve çillerde tek seans ile etkili sonuç elde edilmektedir. İşlem sonrasında güneşten çok iyi korunmalıdır.

Lazer epilasyon vücutta istenmeyen tüylerin lazer teknolojisi yöntemiyle kalıcı olarak ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir. Lazer tıbbın çeşitli alalarında uzun yıllardır kullanılmaktadır. Günümüzde vücudun tüylerden arındırılmasında da sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır. İnsan sağlığına herhangi bir olumsuz etkisinin olmadığı kanıtlanmış olan Lazer Epilasyon tedavisi vücudun tüm bölgelerine uygulanabilmesi, istenmeyen tüylerden arınmada geleneksel yöntemlerin aksine kalıcı bir çözüm sunması, cilt üzerinde alerjik yan etkilerinin olmamasından dolayı tercih sebebi olmuştur. Lazer Epilasyon uygulanmakta olan klasik iğneli epilasyondan farklıdır. İğneli epilasyon da elektrik akımı verilerek kıl kaybı sağlanmaktadır. Bu yöntem tek tek tüm kıl köklerine uygulandığından Lazer Epilasyonun tedavi süresine oranla iğneli epilasyon son derece uzun sürede gerçekleşmektedir. Lazer Epilasyon tedavisinin daha kısa sürmesinin temel nedeni her lazer ışını gönderilişinde birden fazla kıl kökünün etkilenmesidir. Lazer Epilasyon yöntemi kısa sürede gerçekleşebildiği gibi iğneli operasyon yöntemine oranla çok daha az acı hissi verir.Lazer Epilasyon tedavisi aşırı tüylenme sorunu olan ve bu tüylerden kurtulmak isteyen erkek bayan tüm hastalara uygulanabilmektedir. Kadıköy Suadiye’de bulunan merkezimiz Verde Sağlıklı Yaşam Enstitüsünde Lazer Epilasyon tedavilerinde kullanmakta olduğumuz Lazer Epilasyon cihazlarımızın dermatolojik olmalarından dolayı kullanımında tıbbi olarak hiçbir sakınca yoktur. Lazer Epilasyon tedavilerinde kullanılan cihazlardaki soğutucular sayesinde tedavi sırasında acı ve rahatsızlık duyma hissi en alt seviyelere indirilebilmektedir. Lazer Epilasyon tedavileri düzenli seanslar halinde tekrar edildiğinde istenilen ölçüde başarı sağlanmaktadır. Lazer Epilasyon tedavisinin tek seansta sonuç vermemesinin en büyük nedeni kılların tek yönlü kök yapısının olmamasıdır. Lazer epilasyon tedavileri tüm vücuda uygulanabilmekle beraber yoğunlukla yüz, bacak ve kaşlara uygulanmaktadır. ​ Erkeklerde Lazer Epilasyon Günümüzde erkeklerde en az kadınlar kadar dış görüntülerine önem vermeye başlamışlardır. Bu sebepten dolayı lazer Epilasyon yöntemiyle istemeyen tüylerden kurtulma erkekler tarafından da sıklıkla kullanılan bir tedavi yöntemi haline gelmiştir. Erkeklerde lazer epilasyon tedavisi vücudun tüm bölgelerine uygulanabilmektedir. Fakat erkekler tarafından lazer epilasyon tedavisi yoğunlukla Boyun, Ense, Sırt, Omuz, Göğüs, Elmacık kemiklerinin bulunduğu bölge ve ellere uygulanmaktadır. Verde Sağlıklı Yaşam Enstitüsü uzman kadrosuyla istenmeyen tüylerin Lazer Epilasyon yöntemiyle ortadan kaldırılmasında hastalarına hizmet vermektedir., Lazer Epilasyon Öncesi Neler Yapılmalıdır? • Lazer epilasyon tedavisi öncesinde güneşlenilmemelidir. Bronz ve güneş yanığı olan tene Lazer epilasyon yapılmaz. Bronz tene sahip olanların güneşlenmeye en az 2 hafta ara vermesi ve tedavi öncesi ten renginin açılması beklenmelidir. • Lazer epilasyon tedavisinden 1 gün önce tüylerin traş edilmesi tedavi etkinliğini arttıracaktır. Kılların traş edilmesi tercih edilmiyorsa Lazer epilasyon tedavisi öncesi trimer ile de kısaltılabilir. • Trimerın dezavantajı, geniş bölge çalışılacaksa bir miktar zaman alması ve seans süresini uzatmasıdır. • Lazer epilasyon tedavisi öncesi kıllar ağda, ip, cımbız veya epilasyon makinaları ile alınmışsa yüz bölgesinde 2 hafta, vücut bölgelerinde 3-4 hafta kılların bir miktar uzaması için beklenmelidir. • Lazer epilasyon uygulanacak kıllara sarartma, boyama gibi işlemler yapılmamış olmalıdır. Cildi soyan ürün (peeling) kullanılıyorsa (retinoik asit, glikolik asit gibi)10 gün önce bırakılmış olmalıdır. • Tedavi öncesi cilde krem vb kozmetik ürünler sürülmemeli, sürekli kullanılan ürünler varsa cilt bir temizleyici vasıtasıyla tamamen temizlenmelidir. Lazer epilasyon tedavisi sırasında cilt üzerinde makyaj malzemesi bulunmamalıdır. • Tedaviye başlamadan önce cilt tipi ve kıl renginizin tedaviye uygun olup olmadığı, lazer tedavisine engel teşkil edecek bir hastalığınızın bulunup bulunmadığı ve aldığınız ilaçların lazerle etkileşimi değerlendirilmelidir. Muayene sonucunda hormon tetkiklerine gerek duyulmuş ise lazer tedaviniz test sonuçlarıyla birlikte planlanmalıdır. Lazer Epilasyon Sonrası Neler Yapılmalıdır? • Lazer epilasyon tedavisi sonrasında cilde bir nemlendirici sürülmesi önemlidir. Kullanılan ürünün tahriş edici içeriği olmamalıdır. • Lazer epilasyon tedavisinden sonra 24 saat içinde ağır spor, egzersiz, aerobic, ağırlık kaldırma gibi yüksek oranda terlemeye sebep olacak aktivitelerden kaçınılmalıdır. Ter Lazer epilasyon tedavisi uygulanmış bölgede tahrişe sebep olabilir. • Lazer epilasyon tedavisinden yaklaşık 5 gün sonra cilt tamamen normale döner. Renklendirici madde, parfüm, ve kimyasal koku içermeyen bir nemlendirici kullanılabilir.Tedavi sonrası 5 gün içinde cildinizi ovmak ve keselemek yerine bir temizleyici ile temizlemek daha sağlıklıdır. • Lazer epilasyon tedavisinden sonra 2 hafta kesinlikle güneşe maruz kalınmamalıdır. 24 saat sonra eğer deride çatlak, inflamasyon, kabuklanma yoksa güneş koruyucu krem kullanılabilir. • Lazer epilasyon tedavisinden 24 saat sonra deride, çatlak, kabuklanma, inflamasyon, kızarıklık yoksa rahatlıkla makyajyapılabilir. Lazer epilasyon uygulanan bölgede kabuklanma, kızarıklık gibi tablolar söz konusu ise bunlar tamamen iyileşene kadar makyaj yapılmamalıdır. • Lazer epilasyon tedavisi yapılan bölgelere tedaviden sonra en az 3 gün kesme, traşlama gibi işlemler kesinlikle yapılmamalıdır Lazer Epilasyonun Yan Etkileri Var mıdır? Lazer epilasyon yöntemi 20 yılı aşkın bir süredir dünyada istenmeyen tüylerin tedavisinde kullanılmaktadır. Doğru lazer sistemleri uzman kişiler tarafından kullanıldığında kıl tipine ve cilt rengine göre doğru doz ayarlaması yapıldığında herhangi bir yan etkisi yoktur. Tedaviye başlamadan önce cilt tipiniz ve kıl renginizin tedaviye uygun olup olmadığı, lazer tedavisine engel teşkil edecek bir hastalığınızın bulunup bulunmadığı ve aldığınız ilaçların lazerle etkileşimi değerlendirilir. Muayene sonucunda hormon tetkiklerine gerek duyulmuş ise lazer tedaviniz test sonuçlarıyla birlikte planlanır. Tedavi sonrası cilt üzerinde kızarıklıklar görülebilir. Bunlar genellikle bir-iki saat nadir durumlarda 1-2 günde tamamenb iyileşir. Tedavi sürecinde nemlendirici kremler kullanılabilir. Çok nadiren ciltte yanıklar ve pigmentasyon oluşabilir . Leke oluşan bölgelerin tamamen normale dönmesi bir kaç ay alabilir. Koyu ten rengi olanlarda bu risk daha yüksektir. Lazer epilasyon tedavisinin acemice yapılması ve ten rengine göre doğru dozun kullanılmaması durumunda yanık/leke riski yükselir. Ayrıca dozun çok düşük verilmesi ilerleyen seanslarla birlikte kılların tahrip olmak yerine giderek incelmesine ve renginin açılmasına sebep olur. Bir süre sonra incelen ve rengi açılan tüylere doğru doz kullanılsa da lazer etki etmez. Lazer Epilasyon Avantajları Var mıdır? • Hastaların çoğunda kalıcı veya uzun dönemli epilasyon sağlar • Tekniğine uygun yapılırsa güvenilir bir yöntemdir • Çok ağrılı değildir, hastaların çoğu tedaviye rahatlıkla uyum sağlar • Tekrar büyüme olsa bile oluşacak tüyler zayıf açık renkli kozmetik önemi zayıf tüyler şeklindedir •Hızlı bir yöntemdir 2-3 saatte(tek seans süresi) vucuttaki tüm tüyler temizlenebilir • Cilt üzerine toksik yada allerjik bir yan etkisi yoktur,cildi tahriş etmez, kalıcı yara izi bırakmaz,kanserojen olduğunu gösteren herhangi bir kanıt yoktur. • Batık kılların ve kıl dönmelerinin en önemli tedavi yöntemidir. • Cilt enfeksiyonu ve bulaşıcı hastalık riski yoktur. ​ ALEXANDRITE Lazer'in Avantajları • Özellikle koyu kıllara etkisi mükemmeldir, • Uygulaması son derece konforlu ve ağrısızdır, • Kısa sürede geniş alanlara uygulanabilir ve özel bakım gerektirmez, • Uygulama esnasında cihazın hiç bir parçası cilde temas etmez, dolayısıyla hijyen problemleri yaşanmaz, • Yanık oluşma riski çok düşüktür, • Tüm dünyada yaygın kullanımı ile elde edilen sonuçlar, Alexandrite lazer sisteminin etkinliğini kanıtlamıştır.

Son yıllarda kalıcı makyaj uygulamaları artmıştır. Kalıcı makyaj uygulamaları arttıkça yapılan makyajı sildirme talepleri de aynı hızda artmıştır. Kullanılan boyaların türü değiştikçe yapılan işlemin zaman içinde rengi atan hastalara ya da kaş şeklini değiştirmek isteyen kişilere lazer uygulamaları yapılabilmektedir. Kalıcı makyaj ve dövme yapılan yerlerde silme lazerleri olduğu söylense de bu makinaların gerçekte lazer olmadığı ya da lazer ise de doktor kullanımı olmadan zararlı olacağı akılda tutulmalıdır. Dövme silmenin aksine kalıcı makyaj 1-2 seans uygulama ile tamamen silinmektedir.

Leke tedavisi yapılırken derinin tekrar lekelenmeye meyilli olduğu akılda tutulmalı ve yapılacak tedavilerle derinin üst tabakasına zarar vermemek hedeflenmelidir. Peeling ve lazer işlemleri oldukça etkili leke tedavi seçenekleri olmasına karşın tedavi sonrası lekelenme şansı yüksek olan seçeneklerdir. O halde etkin ve güvenli seçenekler nelerdir?Leke mezoterapisi derinin istenen derinliğine ulaşarak ilacı enjekte etmek prensibine dayanır. Derinin üst tabakasına zarar verilmediği için tedavi sonrası lekelenmede tekrar olmaz. Güvenli ve etkili bir tedavi seçeneğidir. İlaçlar zaman zaman Dermaroler ve Dermapen ile verilebilir. Özellikle yaygın ve hafif lekelenmelerde bu yöntemler tercih edilebilir.

Meyve asitleri ile yapılan özel bir işlemdir. Leke tedavisi ve cilt yenileme yöntemi olarak da kullanılan bu yöntem doktor kontrolünde yapılmaktadır. Verde sağlıklı yaşam enstitüsünde de uygulanan bu yöntem ile başarılı sonuçlar alınmaktadır. Meyve asitleri ile yapılan peeling işlemi geçmiş yıllarda genellikle güneşsiz günlerde yapılan bir işlemken son zamanlarda kullanılan farklı yapıda solüsyonlar ile yaz aylarında da yapılabilmektedir. İşlem öncesi ve sonrası kullanılan ev ürünleri de başarı şansını arttırmaktadır. İşlem cilt temizliği ile başlamaktadır. Özel solusyonlar uygulanmasının sonrasında nötralizasyon yapılır. Son olarak besleyici ve onarıcı bir krem ile işlem tamamlanır. Son yıllarda meyve asitleri ile yapılan peelinglerin yanında leke, akne ve antiaging peelingler yapılmaktadır. Bu peelingler uygun tıbbi tedavi ile birlikte yapıldığında başarı kaçınılmazdır.

Özellikle el üstü ve yüzde görülen yaşa bağlı renk değişikliklerinde uygulandığında lekeler tamamen kaybolmaktadır. Tek seans yapılmaktadır.İşlem sonrası aynı gün su ve krem teması önerilmez.Sonraki gün cilt yenileyici kremler ve güneş koruması önerilir. Tedavi olan alan önce kızarır sonraki gün koyulaşır ve takip eden günlerde soyularak alttan pembe deri gelir.Birkaç haftada da renk diğer bölgelerle aynı rengi alır.

Özellikle el üstü ve yüzde görülen yaşa bağlı renk değişikliklerinde uygulandığında lekeler tamamen kaybolmaktadır. Tek seans yapılmaktadır.İşlem sonrası aynı gün su ve krem teması önerilmez.Sonraki gün cilt yenileyici kremler ve güneş koruması önerilir. Tedavi olan alan önce kızarır sonraki gün koyulaşır ve takip eden günlerde soyularak alttan pembe deri gelir.Birkaç haftada da renk diğer bölgelerle aynı rengi alır.

Göz çevresine yapılan Botoks enjeksiyonlarının dozu çok önemlidir.Göz çevresi kasları ifade kasları olduğu için fazla dozda yapılan enjeksiyonlar ifadeyi bozmakta donukve şaşkın bakışlar olmaktadır. Daha sık ve kararlı dozda yapılan Botoks enjeksiyonları tavsiye edilmektedir.

Göz çevresine uygulanan cilt yenileyici lazerler o bölgede bulunan kırışıklıkları tedavi etmektedir. Göz çevresi bölgesinde görülen Ksantelazma adı verilen yağ birikimleri de Lazer işlemleri ile yok edilebilmektedir.

Bu bölgede en çok tercih edilen dolgu bölgesi gözaltıdır. Gözaltı ışık dolgusu olarak da bilinen bu dolgu gözaltında çökmeleri olan kişiler de tercih edilmelidir.Genellikle orta yüz ile beraber işlem yapılır. Gözaltındaki koyulaşmalar ancak mezoterapi ile beraber yapıldığında açılabilmektedir.

Özellikle Hyaluronik asitli vitamin kokteylleri ile yapılan mezoterpiler ve mezobotokslar göz çevresini aydınlatırken botoks ihtiyacını da azaltmaktadır.

Oldukça hassas ve yıpranmaya açık olan bu bölgelere yapılan uygun bakımlarla yıpranmalar toparlanabilmekte ve daha nemli, pürüsüz bir cilt elde edilmektedir.

Burun dolgusu kişinin burnunda farkettiği şekil bozukluklarının tedavisidir. Biz dermatologlar burun dolgu uygulamalarında hazır enjektörler içinde gelen Hyaluronik asit kullanmaktayız. Bu uygulama uzman ellerde yapıldığında burunda büyüme olmamaktadır. Genellikle burun sırtı deformitelerinde ve burun ucu kaldırma dolguları yapmaktayız. İşlem öncesi yaklaşık yarım saat süren local anestezik krem uygulanmaktadır. Ağrı eşiği düşük kişilere enjeksiyon ile anestezi tercih edilmektedir. İşlem ortalama 15-20 dakika sürmektedir. İşlem sonrası hastaya olası kanama için buz uygulanmaktadır. Kanama olsa da hastanın günlük yaşantısını aksatmamaktadır. Dolgunun süresi kullanılan dolgunun çeşidine, büyüklüğüne ve miktarına bağlı olarak değişmektedir. Genellikle 1 yıl kalıcılığı vardır.

Yüz bölgesinde, zaman içerisinde ve yerçekiminin etkisine bağlı olarak ortaya çıkabilecek sarkmaları tedavi etmek için uygulanan “ip askılama” yöntemi; lokal anestezi altında, 30 dakika gibi bir sürede uygulanır. “Ameliyatsız yüz germe yöntemi” olarak da bilinen ip askılamanın, bu alanda bir uzman tarafından uygun şartlarda gerçekleştirilmesi önemlidir. Doğru hasta ve doğru ip seçimi ile tedavi sonuçları mükemmeldir. İp askılama yöntemi, “öğle arası yüz gerdirmesi’’ olarak da tanımlanmakta ve kısa sürede gerçekleşmesi bakımından, muayenehane şartlarında öğle yemeği molasında” bile yapılabilmektedir.Yanaklardaki ve çene kenarındaki sarkmalar, ağız kenarında oluşan derin ortadan kaldırılabilir. Ameliyatsız yüz germe ya da diğer adıyla ip askılama işlemi için kullanılan ipler, kalıcı ve geçici olarak yani eriyebilir formda olmak üzere 2 çeşittir.Üzerlerinde balıksırtı olarak tabir edilen dişli bir sistem sayesinde dokuya tutturulur. Deri altı ne kadar dolgunsa başarı o kadar çoktur. Cilt altına yerleştirilerek, yüz ve boynun herhangi bir yerindeki sarkmanın tedavisi için uygulanır. Eriyebilir formdaki ipler ise imal edildiği malzemeye göre 6 ay ile 2 yıl arasında kalabilir. Cerrahi dışı bir işlem olan ip askılama yöntemi, hastanın ağrı sorununu minimum düzeyde yaşamasını sağlamakta ve cerrahiye bağlı komplikasyon risklerini de ortadan kaldırmaktadır. İşlem yapıldıktan sonra kişi normal yaşamına aynı gün ya da ertesi gün devam edilebilir. Etkisi hemen görülür. Geri döndürülebilir ve düzeltilebilir bir işlemdir. İşlem yapılacak kişilerin, cilt sarkmalarının çok ilerlememiş olması önemlidir. Cildinde aşırı sarkma ve iyice oturmuş derin çizgiler olan kişiler, işlem için uygun aday profilinin dışında sayılır. Ayrıca, kişi yaşlanma sürecinin ileri evrelerinde olmamalıdır. Yaşlanma görünümü oturmuş kişiler için geleneksel yöntem olan yüz germe ameliyatı daha iyi sonuç verecektir. Cildinde derin izleri özellikle geçirilmiş şiddetli sivilcelere bağlı çukurları olan kişilere de yapılmaması öngörülür. İşlemin etkisi bireylerin metabolizma hızındaki farklılıklara bağlı olarak değişmektedir. Genel olarak birkaç sene sürmektedir Ancak deri yaşlanması devam eden bir süreç olduğu için mutlaka destek tedavisi yapılmalıdır. Tedaviden hemen sonra kabarıklık, kaşıntı, kızarıklıklar görülebilir. Bu belirtiler birkaç gün sonra kendiliğinden kaybolur. Tedaviyi takip eden birkaç haftalık dilimde diş tedavisi, yüz masajı ve aşırı spor yapılması önerilmemektedir. Bir süre için sırtüstü yatması önerilir. Uygulama yaptıran kişinin uygulamayı takip eden dönemlerde ağzını açarak büyük ısırmalar gerektirecek yiyecekler yememesi de önem taşır. İlerlemiş kanser hastalığı olanlar, diyabet hastaları, pıhtılaşma bozukluğuna sahip kişiler, cildinde enfeksiyona bağlı iltihap olanlar, ağır otoimmün hastalığı olanlar, çocuklar ve hamilelere uygulanmamalıdır. Ayrıca biyolojik malzemelere alerjisi ya da aşırı hassasiyeti olan kişiler doktorlarıyla bu bilgiyi paylaşmalı ve tedavi için uygun aday olup olmadıklarına karar verilmelidir.

Genç yaşların istediği daha belirgin ve farklı şekilli dolgun dudaklardır.Yaş ile birlikte burun dudak arasındaki mesafenin uzaması ve dudaklarda görülen doku kaybına bağlı incelme endişe nedeni olmaktadır. Kliniğime gelen genç hastalara istedikleri dudak modellerini yanlarında getirmelerini istiyorum. Bazı istekler kişinin doğallığını bozacak modeller olmaktadır. Ördek dudak tabiri oldukça sık kullanılmakta ve hastaların kabusu olmaktadır. En uygun dolgu hastanın dudakları değerlendirilerek özellikle ince dudaklarda aşama aşama büyütme yapılmalıdır. İnce dudaklarda yapılan yoğun dolgular dudaklardan taşmakta dudak dışında kalın bir bant olarak görülmektedir. Son yıllarda 2 yeni dudak dolgusu konsepti konuşulmakta ve uygulanmaktadır. 1.French Kiss: Özellikle ince dudaklarda dudakları çevirerek dolgun dudak görünümü sağlanabilir. 2.Russian Kiss: Yüzeyel uygulama ile dudakları daha dolgun ve renkli gösteren bir uygulamadır. Diğer dudak dolgusu uygulamalarına göre daha uzun kalmaktadır.

Yüzün kaslarının kemiklere yapıştığı ligamentlere yapılan bir işlemdir.Adı dolgu olmasına rağmen doldurmaz sadece yüzü yukarıya çekmek için kullanılır.Kaşların kemiklere bağlandığı noktalara yapılır. Farklı içerikler içeren ligament dolgularının ortak noktası Hyaluronik Asittir. tek seans yapılabildiği gibi 2 hafta ara ile 2 seans da yapılabilir. Seans aralıkları ve adedi kişiden kişiye değişebilmektedir.Cildin durumu, kişinin yaşı ve daha önce yaptırdığı işlemler önemlidir. Yüzün sarkmalarında etkili ve yüzü şişirmeyen bir işlem istendiğinde akla gelmelidir.

Evet. Medya eklemek için şu adımları izleyin: Uygulamanın Ayarlar bölümüne girin 'SSS'ları Yönet' düğmesine tıklayın Medya eklemek istediğiniz soruyu oluşturun veya mevcut sorular arasından seçin Cevabınızı düzenlerken video, görüntü veya gif'in üzerine tıklayın Kütüphanenizden medya ekleyin ve kaydedin

Yeni bir SSS eklemek için şu adımları izleyin: 'SSS'ları Yönet' düğmesine tıklayın. Sitenizin kontrol panelinden 'Yeni Ekle' düğmesine tıklayın ve ardından 'Soru ve cevap' seçeneğini seçin. Yeni eklenen her soru ve cevap, bir kategoriye atanmalıdır. Kaydedin ve yayınlayın. İstediğiniz her zaman SSS'larınızı düzenleyebilir, sıralarını değiştirebilir ve başka kategoriler seçebilirsiniz.

Başlığı, uygulamadaki Ayarlar sekmesinden düzenleyebilirsiniz. Başlığı göstermek istemiyorsanız 'Gösterilecek Bilgiler' altından başlığı devre dışı bırakın.

Temasa başlı allerjik deri hastalıkları dermatolojinin tedavi konusudur. Tıbbi tedaviye yanıt vermeyen hastalara alerji yama testi yapılır.

Yılda bir kez ben muayenesi son yıllarda önerdiğimiz bir tedavi protokoludur. Sayılı ben kontrolunde el Dermoskopisi kullanılırken çoklu yaygın benlerin tedavisinde Digital Dermoskopi kullanılır. Şüpheli benler bu yöntem ile takip edilerek gerekirse tamamı çıkarılır.

Akne diğer adı ile sivilce en sık ergenlik döneminde görülse de her yaş ve her cins hastada görülebilir. En basit formu siyah noktadır. Şiddetlendik e iltihaplI sivilce ve kistler oluşur. Tedavi hastanın sivilcelerinin şiddetine göre planlanır. Genellikle tıbbi tedavi ve tıbbi kozmetik ile başlanır. Sivilceler kontrol altına alındıktan sonra tedavi kesilir ve sadece tıbbi kozmetikler ile devam edilir. İz tedavisi sivilce tedavisi tamamlandıktan sonra planlanır.

Tırnak kırılmaları, Tırnak mantarı en çok tedavi için başvurulan hastalıklardır. Son yılllarda nail-art tırnak işlemlerine bağlı tırnak bozuklukları da sık görülmektedir. Özellikle tırnak mantarında tıbbi tedaviye ek olarak yapılan lazer tedavileri tedavi süresini kısaltmaktadır. Yanlış kesim ve yanlış ayakkabı seçimine bağlı tırnak batmalarında tıbbi tedaviye ek olarak tırnak teli tedavisi uygulanmakta mükemmel sonuçlara kısa sürede ulaşıp hastanın yaşam kalitesini hızlıca düzeltmektedir.

Mantar hastalıkları Uyuz ve Bitlenme, Uçuk ve iltihaplı deri hastalıklarının tedavisi planlanır.

Son yıllarda saç hastalıkları daha sık görülmeye başlandı. Covid enfeksiyonu sonrası görülen belirgin saç dökülmeleri de tedavi edilebilmektedir. Saç kıran hastalığının tedavisinin de olduğu unutulmamalıdır. Erkeklerin en çok ilgilendiği erkek tipi dökümelerde tıbbi tedavi mezoterapi ve PRP ile beraber verildiğinde çok iyi sonuçlar alınmaktadır. Tedavi öncesi gerekli testler istenmekte test sonuçlarında görülen sapmalar gerekli bölümler ile beraber takip edilmektedir. Saçlarda kepeklenme de sık görülen ve tedavi edilebilen bir hastalıktır.

Metabolic Balance insan vücudunda kilo ve metabolizma dengesini sağlayan, bir “KİŞİYE ÖZEL’’ metabolizma programıdır. Sağlıklı beslenme kurallarını öğretip hayata geçirilmesini sağlar. Metabolizmayı düzenleyen gıdalar kan değerleri ve kişisel verilere göre belirlenir. Bu belirleme sırasında gıdaların kalorilerinden çok, glisemik yükleri ve kişinin metabolizma özellikleri dikkate alınır. Hazırlanan beslenme programı, gıda seçimi ve çeşitli gıda gruplarının kombinasyonu ve tüketim miktarlarını içerir. Bir insanın günlük enerjisinin yüzde 40-45’i karbonhidratlardan, yüzde 30-35’i yağlardan, yüzde 20-30’u proteinlerden sağlanacak şekilde düzenlenmiştir. Metabolic Balance sisteminde her öğünde protein, karbonhidrat, yağ ve lifli gıdalar günlük ihtiyaca göre listede yer alır. Metabolic Balance; tatsız tuzsuz, yağsız, light veya iştah kesici yapay yiyeceklerle mideyi doldurup zayıflatan, sürdürülmesi zor bir beslenme programı değil; ideal ölçülerde, vücudun ihtiyacı olan gıdaların en doğal halleriyle, en lezzetli şekilde hazırlanıp tüketilmesini sağlayan ve ömür boyu zevkle etkisi devam eden bir sağlıklı beslenme biçimidir. Kişinin güncel laboratuar tahlilleri, (varsa) hastalıkları, kullandığı ilaçlar ve allerjileri gözönünde tutularak hazırlanır.Her liste kişiye özeldir. Metabolic balance, sadece kilo kaybetmek için değil, kilo almak ya da metabolizmayı dengelemek için de uygulanır. Ülkemizde sadece metabolic balance eğitimi alan tıp doktorları tarafından uygulanabilen bu programı dört aşamadan oluşmaktadır. Hazırlık dönemi olan birinci aşama iki gün sürmektedir. İkinci aşama sıkı dönem olarak tanımlanır ve en az 14 gün sürer. İkinci dönem hedef kiloya ulaşana kadar uygulanır.Bu aşamada kişi sadece kendi metabolizmasına uygun olan yiyecekleri yiyebilir. Rahat dönem olan üçüncü aşamada, beslenme programına ek yiyecekler ilave edilerek normal yaşantıya adapte edilmektedir.Dördüncü aşama ise, hayat boyu sürecek olan koruma dönemidir. Kontrollü olmak koşuluyla bu dönemde sağlıklı olan her besinin yenebilir.